1981 yılında Öncü tarafından yayınlanan albüm 2020 yılında Beyoğlu Metropol tarafından kırmızı renkli plak olarak analog master kayıtlardan tekrar basıldı.
Arşivimde 2020 yılında yeniden basılmış hali mevcut, her ne kadar dönem baskılarını daha çok tercih etsem de (söz konusu albümün dönem baskı plaklarını çok temiz bulmak biraz güç) bu tekrar basımı gayet özenli güzel bir basım, beğenerek dinliyorum.
Albüm içerisindeki şarkıların isimleri şu şekilde:
A Yüzü
Mihrimah / Muhayyer Kürdi
Saki / Nihavent
Kömür Gözlüm / Hüseyni
Disko Segah / Segah
Nagehan Bustan Faslı / Humayun
B Yüzü
Sa’d-abad / Buselik
Mahur / Mahur
Defter-i Divanımız / Hicaz
Nedir Yarabbi Derdim? / Ferah Feza
Sultan-ı Yegâh / Sultanı Yegâh
Bu albüm her şarkısı ile çok değerli, bu nedenle birbirinden ayırmak güç. Ancak Mihrimah, Nagehan Bustan Faslı ve Sultan-ı Yegah benim için daha farklı bir yere sahip. Tabi bu noktada Sultan-ı Yegah parçasının Mor ve Ötesi tarafından tekrar yorumunu da esgeçemeyiz. Albümün yıllar sonra tekrar hakkını veren bir çalışma ortaya konulmuş.
Albümdeki tüm besteler ve prodüktörlük Ergüder Yoldaş’a ait. Böylece çok değerli bir albüm kaydı ortaya çıkmış. Bize de dinlemek düşer.
Yayıncısı Beyoğlu Metropol olan kayıtları aşağıda bulabilirsiniz:
“tenha başım yâd ellerde
yüreğimde sevdalı semahım”
Benzerine kolay kolay denk gelemeyeceğimiz nefis bir intronun ardından, Nur Yoldaş, o gerçeküstü sesiyle başlatır “Mihrimah”ı. Albümün açılış şarkısıdır ama aslında Sultan-ı Yegah eğer Ay ise, Mihrimah onun karanlık yüzüdür. Çoğunluğun tüm ilgisini dikkatini çeken Sultan-ı Yegah’ın aksine, değeri kendinden menkul, altyapı – üstyapı vs tüm zenginliğini hiç vitrine koymayıp, gösteriş derdine düşmeyen eski saraylı kadınların asaletiyle, yerinde sakince oturur.
Türk pop müziğinin en “kişilikli” üç-beş şarkısından biridir.
“sigaramın ucunda ben
kendimi dağlamışım”